Uzak bir kasabada, renklerin ve duyguların bir arada yaşadığı “Renkli Dünya” adında bir yer varmış. Bu dünyada herkesin kalbi, söylediği sözler ve davranışları, rengarenk ışıklarla dışarı yansırmış. İnsanların yalan söylediklerinde renkleri kararmaya başlar, gerçekleri söylediklerinde ise ışıkları parlar, parlarmış.
Kasabanın en meraklı ve zeki çocuğu Melis, renklerin sırrını öğrenmek istermiş. Melis’in en iyi arkadaşı Emir ise biraz daha sakindi, ama çok doğru ve güvenilirmiş.
Bir gün, kasabaya yeni taşınan bir çocuk, Kaya, herkesi şaşırtmış. Kaya’nın renkleri, bazen çok parlak bazen de tamamen soluk olurmuş. Melis, Kaya’nın renklerinin neden böyle olduğunu merak etmiş ve ona yaklaşmaya karar vermiş.
Melis:
— Merhaba Kaya! Renklerin çok değişken görünüyor. Neden böyle?
Kaya çekinerek:
— Bazen söylediklerim doğru olmuyor. Yalan söylediğimde, renklerim kararıyor ama yalanlarımı kimse anlamıyor.
Emir, ciddi bir şekilde:
— Yalan, kısa vadede işleri kolaylaştırabilir ama sonunda zarar verir.
Melis:
— Hadi bunu birlikte çözelim. Renklerin neden değiştiğini, yalanın rengini bulalım!
Melis, Emir ve Kaya, kasabada yalanın etkisini araştırmaya başlamışlar. İlk durakları, yaşlı ve bilge Renk Ustası’ymış. Renk Ustası,
— Yalanın rengi, pembe gibi görünür bazen, çünkü insanlar yalanı bazen güzelleştirerek söyler. Ama gerçeğin ışığını asla taşıyamaz.
Üçlü, Renk Ustası’nın verdiği ipuçlarıyla kasabanın dört bir yanına gitmiş. Orada yalan söyleyenlerin renklerinin nasıl karardığını, gerçek söyleyenlerin ise nasıl parladığını görmüşler.
Bir çocuğun, yalan söylediği için renklerinin tamamen kaybolduğunu fark etmişler.
Melis:
— Bu çok üzücü. Yalan, insanın içindeki ışığı söndürüyor.
Kaya:
— O zaman doğruyu söylemek için cesur olmamız gerek.
Ancak kasabada yalanın yayılmasına sebep olan gizemli bir “Pembe Fil” varmış. Pembe Fil, insanları yalan söylemeye teşvik eder, renklerini soldururmuş.
Melis:
— Pembe Fil’i bulup durdurmalıyız. Çünkü o, yalanı çoğaltıyor ve kasabayı karartıyor.
Emir:
— Ona karşı gerçeklerin gücünü kullanacağız.
Kaya:
— Hep birlikte, gerçek ışığını yansıtacağız!
Yolculukları sırasında, pek çok zorlukla karşılaşmışlar. Pembe Fil’in kurduğu tuzakları aşmışlar. Her tuzak, yalanla ilgili bir ders vermiş: Küçük yalanlar büyük sorunlara yol açar, yalan güveni yok eder, yalan insanları yalnızlaştırır.
Melis:
— Yalanın rengi ne kadar da karanlıkmış!
Emir:
— Ama gerçek, her zaman ışık getirir.
Sonunda Pembe Fil’i, kasabanın en yüksek tepesinde bulmuşlar. Fil, devasa ama hüzünlüymüş.
— Neden böyle yaptın? diye sormuş Melis.
Pembe Fil:
— İnsanlar gerçekleri söylemekten korkuyor, bu yüzden ben devreye giriyorum.
Kaya:
— O zaman biz gerçeklerin gücünü gösterelim.
Üçlü, birlikte gerçeklerin ışığını yansıtacak büyük bir gösteri yapmış. Kasaba halkı, cesaretle doğruyu söylemeye başlamış. Yalanın rengi gitgide solmuş, renkler yeniden parlamış.
Pembe Fil, gerçeklerin gücünü görünce küçülmüş ve sonunda kaybolmuş.
Melis, Emir ve Kaya, kasabayı yalanın karanlığından kurtarmışlar. Artık herkes gerçeklerin ışığında yaşıyor, renkleri parıldıyormuş.
Melis:
— Yalan kısa vadede işe yarar gibi görünür ama uzun vadede sadece karanlık getirir.
Emir:
— Gerçek ise cesaret ister, ama sonunda ışık ve mutluluk getirir.
Kaya:
— Ve unutmayalım, yalanın rengi pembeymiş, ama gerçek her zaman parlak, parıldayan beyazdır.
Hızlı Masal
HizliMasal.com olarak, size en güzel masalları paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
© 2025. All rights reserved.
iletisim@hizlimasal.com