Bir varmış, bir yokmuş... Evrenin en güzel köşesinde, gökyüzü krallığında iki muhteşem varlık yaşarmış: Güneş ve Ay. Onlar sadece gökyüzünün bekçileri değil, aynı zamanda en yakın arkadaşlarmış. Her akşam, Güneş batarken, aralarında büyük bir heyecanla saklambaç oynamaya başlarlarmış.
Güneş, altın rengi ışıklarını saçarak bulutların arasına saklanır, Ay ise gümüş ışıltılarıyla onu aramaya çıkarmış. Bazen Ay, yıldızların arkasına gizlenir, Güneş de onu bulmak için tüm gökyüzünü tararmış. Bu oyun öyle eğlenceliymiş ki bazen sabaha kadar sürermiş.
Bir yaz gecesi, Ay her zamankinden daha heyecanlıymış. O akşamki oyunun farklı olacağını hissetmiş. Bulutların arkasına saklanırken, gökyüzünün en parlak yıldızı olan Aşk Yıldızı ona göz kırpmış.
"Ey güzel Ay!" demiş Aşk Yıldızı, sesi bir meltem kadar yumuşak. "Bu gece her şey değişecek. Eğer Güneş'i bulamazsan, onu sonsuza kadar kaybedebilirsin!"
Ay önce gülmüş. "Ben Güneş'i her zaman bulurum!" demiş kendinden emin bir şekilde. Ama içinde garip bir endişe belirmiş. Tam o sırada, gökyüzünde kocaman mor bir bulut belirmiş ve Güneş'in ışıkları aniden sönmüş!
"Güneş! Neredesin?" diye bağırmış Ay, ama cevap gelmemiş. Tüm gökyüzü garip bir sessizliğe bürünmüş. Yıldızlar bile daha soluk görünüyormuş.
Aşk Yıldızı tekrar konuşmuş: "Güneş'i kurtarmak için üç zorlu görevi tamamlamalısın. İlk olarak, Yıldızların Dans Eden Köprüsü'nü geçeceksin. Sonra Bulutların Gizemli Labirenti'nde yolunu bulacaksın. En sonunda ise Karanlık Dev ile yüzleşeceksin!"
Ay hiç tereddüt etmeden yola koyulmuş. İlk engel olan Yıldızların Dans Eden Köprüsü'ne varmış. Bu köprü tamamen parlak yıldızlardan oluşuyor ve sürekli hareket ediyormuş. Bir adım atıyormuş, yıldız kayboluyor, diğer adımda başka bir yıldız beliriyormuş.
"Vay canına!" demiş Ay kendi kendine. "Bu gerçekten zor olacak." Dikkatle her adımını planlayarak, bazen zıplayarak, bazen de dengede kalmaya çalışarak köprüyü geçmeyi başarmış. Son yıldıza bastığında büyük bir sevinçle "Evet!" diye bağırmış.
Sırada Bulutların Gizemli Labirenti varmış. Burası sislerle kaplı, devasa bir bulut yığınıymış. Ay içeri girer girmez kendini tamamen kaybetmiş. Her taraf birbirine benziyor, yön duygusu tamamen yok olmuş. Sağa sola koştururken bir ateşböceği belirmiş.
"Beni takip et!" demiş küçük ateşböceği. "Seni labirentten çıkarabilirim."
Ay minik rehberini takip ederken, ateşböceği ona hikayeler anlatmaya başlamış. "Güneş her gün senin için parlar," demiş. "Seni görmek için sabırsızlanır. Aslında o seni çok seviyor."
Ay şaşırmış. "Ben de onu çok seviyorum," demiş iç geçirerek. "Ama bunu hiç söylemedim."
Ateşböceği gülümsemiş. "Belki de bunun zamanı gelmiştir."
Sonunda labirentten çıkmayı başaran Ay, son ve en zorlu görevle karşılaşmış: Karanlık Dev! Bu devasa yaratık, gökyüzünü tamamen kaplıyor, tüm ışığı emiyormuş.
"Küçük Ay!" diye gürlemiş Karanlık Dev. "Güneş'i almak için önce beni yenmelisin!"
Ay önce korkmuş, ama sonra Güneş için mücadele etmesi gerektiğini hatırlamış. Tüm cesaretini toplayarak "Güneş'i serbest bırak!" diye haykırmış.
Karanlık Dev kahkaha atmış. "Peki, hadi görelim! Işığın bana zarar veremez!"
Ay derin bir nefes almış ve tüm gücünü toplamış. Vücudu gümüş ışıklarla parlamaya başlamış, giderek daha da parlak hale gelmiş. Sonunda öyle güçlü bir ışık topu oluşturmuş ki Karanlık Dev çığlık atarak dağılmış!
Güneş ortaya çıkmış, altın ışıklarıyla her yeri aydınlatmış. "Ay!" diye sevinçle bağırmış. "Beni kurtardın!"
İkisi birbirine sarılmış. Ay, "Seni çok seviyorum Güneş," demiş. "Sensiz gökyüzü çok karanlık."
Güneş gülümsemiş. "Ben de seni çok seviyorum Ay. Işığın olmadan benim ışığımın bir anlamı yok."
O anda Aşk Yıldızı belirmiş ve "Artık sadece arkadaş değilsiniz," demiş. "Birbirinize olan sevginiz, gökyüzünün en büyük mucizesi!"
O günden sonra Güneş ve Ay'ın oyunları daha da güzelleşmiş. Artık sadece saklambaç oynamıyor, aynı zamanda birlikte yıldızları sayıyor, bulutlara şekiller veriyor, gecenin ve gündüzün en güzel anlarını birlikte yaşıyorlarmış.
Güneş doğarken Ay ona el sallıyor, Güneş batarken Ay onu kucaklıyormuş. Ve gökyüzü, bu iki sevgilinin aşkıyla her zamankinden daha parlak, daha güzel ışıldıyormuş.
Ve onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine! 🌞❤️🌙✨
Hızlı Masal
HizliMasal.com olarak, size en güzel masalları paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
© 2025. All rights reserved.
iletisim@hizlimasal.com