Uzaklarda, yemyeşil ağaçların, mis kokan çiçeklerin olduğu bir köy vardı. Bu köyde insanlar birbirini sever, yardım ederdi. Ancak bazı aileler zorluk içinde yaşıyor, günlük ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyordu.
Köyün en küçük sakinlerinden biri, Yusuf adında yürekli ve temiz kalpli bir çocuktu. Yusuf’un ailesi çok fakirdi. Evinin küçük bir odası vardı, içinde eski bir halı ve birkaç eşya bulunurdu. Fakat Yusuf’un kalbi çok büyüktü; her zaman başkalarına yardım etmek isterdi.
Bir sabah, köyde büyük bir festival düzenleneceği duyuruldu. Festivalde herkes en güzel kıyafetlerini giyer, yemekler yapılır ve birbirlerine hediyeler verirdi. Yusuf, annesiyle birlikte festival alanına gitmeye hazırlandı. Annesi ona dedi:
— Oğlum, biz çok zengin değiliz ama küçük de olsa bir sadaka verebiliriz. Allah küçük sadakayı da çok sever.
Yusuf küçük elleriyle cebinde ne kadar para varsa saydı. Çok azdı ama kalbi sadakayla doluydu. Festivalde dolaşırken gözleri yorgun bir dilenciye takıldı. Kadın aç ve üşümüştü. Yusuf yanına yaklaşıp cebindeki parayı uzattı:
— Buyurun, size bu küçük sadakayı veriyorum, dedi.
Kadın gözleri doldu, teşekkür etti. Yusuf o anda mutluluğun parayla değil, kalpten gelen sevgiyle olduğunu hissetti.
Festivalden sonra, köyün yaşlılarından biri rüyasında Peygamber Efendimiz’i gördü. Peygamber ona dedi ki:
— “Her küçük iyilik, cennetin kapısını açar. Kalpten verilen sadaka, en büyük hazinedir.”
Yaşlı adam bu haberi köyde herkesle paylaştı. Bu sözler herkesi çok etkiledi. Küçük Yusuf’un yaptığı sadaka, köyde herkes için bir örnek oldu.
Köy halkı birbirine yardım etmeye başladı. Komşular ihtiyacı olanlara destek oldu. Çocuklar bir araya gelip yaşlılara ve hasta olanlara yardım etti. Küçük şeyler birleşince büyük iyilikler doğmaya başladı.
Yusuf büyüdükçe, iyilik yapma arzusu daha da arttı. Sadece para değil, zamanını ve sevgisini de paylaşmaya başladı. Bahçede çalışan yaşlıların işlerine yardım etti, hasta çocukları ziyaret etti, okulda arkadaşlarına destek oldu.
Bir gün, köye bilge bir adam geldi. O, Allah’ın rahmetini ve sadakanın önemini anlatan bir öğretmendi. Yusuf’u yanına çağırdı:
— Senin kalbindeki sevgi ve iyilik, çok kıymetli bir sadakadır. Unutma, her küçük iyilik Allah katında büyük değerdedir. Senin gibi çocuklar, dünyayı değiştirebilir.
Yusuf, bu sözlerden sonra daha çok çalışmaya karar verdi. Arkadaşlarıyla birlikte iyilik grupları kurdu, ihtiyaç sahipleri için yemekler hazırladı, köyde yardım faaliyetleri organize etti.
Bir yıl geçti. Köydeki değişim herkesin dikkatini çekti. Artık kimse aç kalmıyor, kimse yalnız hissetmiyordu. Küçük sadakalar, büyük mutluluklara dönüşmüştü. Köyün çocukları büyüyüp birbirlerine destek olmaya devam ettiler.
Bir gece, Yusuf rüyasında cennetin kapılarını gördü. Orada parlak ışıklar ve huzur vardı. Rüyasında Allah ona şöyle dedi:
— Ey Yusuf, kalbindeki sevgi ve sadaka sayesinde cennetin kapılarını açtın. Bu kapıdan geçmek isteyen herkes, kalbindeki iyilikle dolu olmalıdır.
Yusuf uyandığında, gerçek mutluluğun iyilik yapmak ve başkalarına yardım etmek olduğunu bir kez daha anladı.
Masalın Sonu
Bu masal bize küçük bir sadakanın bile büyük kapıları açabileceğini gösterir. Kalpten yapılan iyilikler, dünyayı ve ahireti güzelleştirir. Allah’ın rızasını kazanmak için elimizden geleni yapmalı, paylaşmalı ve sevgiyle hareket etmeliyiz.
Hızlı Masal
HizliMasal.com olarak, size en güzel masalları paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
© 2025. All rights reserved.
iletisim@hizlimasal.com