Uzak bir köyde, yeşilliklerle çevrili, kuş seslerinin hiç susmadığı küçük bir evde Ali adında bir çocuk yaşardı. Ali, yedi yaşında, meraklı, yardımsever ve hayal gücü çok geniş bir çocuktu. En büyük hayali, büyüyünce büyük bir usta olup insanların hayatını kolaylaştırmaktı.

Ali’nin annesi, eski ama çok değerli bir testiye sahipti. Bu testi, yıllardır ailede saklanır, sadece özel günlerde kullanılırdı. Testi, dedesinden kalma bir hatıraydı ve Ali’nin annesi onunla çok ilgilenirdi.

Bir gün, annesi testiyle mutfakta su taşırken testi yere düştü ve büyük bir “çat” sesi geldi. Ali hemen koştu:

— Anne! Testi kırıldı mı?

Annesi üzgünce:

— Evet Ali, çok değerli bir testiydi ama maalesef kırıldı. Ne yapacağız şimdi?

Ali, hemen kafasında plan yapmaya başladı:

— Merak etme anne, ben tamir edeceğim!

Annesi şaşırdı:

— Ali, bu kolay değil. Çok dikkat etmek lazım, yoksa testi daha da kötü olur.

Ali kararlıydı:

— Ama denemeliyim! Ustaya sorarım, öğrenirim, nasıl tamir edileceğini bulurum.

Ertesi gün Ali, komşuları olan usta Hasan Amca’ya gitti. Hasan Amca, köyde herkesin saygı duyduğu, tecrübeli bir tamirciydi.

— Hasan Amca, testim kırıldı, onu tamir etmek istiyorum. Bana yardım eder misin?

Hasan Amca güldü:

— Senin azmine hayran oldum, Ali! Testi kırıkları zor iş ama birlikte deneyelim.

Usta Hasan Amca, Ali’ye yapıştırıcılar, ince teller ve eski tamir aletlerini gösterdi. Ona sabırlı olması gerektiğini anlattı.

Ali, testiyi tamir etmeye başladı. İlk gün birkaç kez başarısız oldu, yapıştırdığı yerler tekrar açıldı, bazı teller kopuyordu. Ama Ali pes etmedi.

Bir gün arkadaşları Elif ve Mehmet yanına geldi.

— Ali, ne yapıyorsun böyle? Çok zor görünmüyor mu?

Ali gülümsedi:

— Evet zor ama pes etmek yok! Biliyorum, eğer sabredersen ve denemeye devam edersen başarabilirsin.

Elif:

— Sana yardım edelim! Hep birlikte tamir edelim.

Mehmet:

— Evet, takım çalışması her zaman iyidir!

Üçü birlikte çalışmaya başladılar. Elif küçük parçaları topluyor, Mehmet de testiyi sabit tutuyordu. Ali ise yapıştırıcıyı dikkatle sürüyordu.

Haftalar geçti, küçük takımın emeği sonucu testi yavaş yavaş eski haline dönmeye başladı. Bir gün Ali’nin babası eve geldi ve testiyi görünce şaşırdı:

— Vay be, bu testi neredeyse yepyeni gibi görünüyor!

Ali gururla:

— Evet baba, biz tamir ettik. Denemekten vazgeçmedik!

Babası Ali’nin alnından öptü:

— Sen gerçekten çok cesur ve azimlisin. Allah, böyle çocukları çok sever.

Bir gün köyde büyük bir yağmur başladı ve birçok evde su baskınları oldu. Ali’nin ailesi de etkilendi. Testi ise bir köşeye konmuş, yeni tamir edilmiş haliyle bekliyordu.

Ali testiyi alıp dışarı çıktı. Yağmur altında komşularına su taşıdı, yaralarını sardı. Herkes Ali’nin yardımını görünce çok mutlu oldu.

Elif, Mehmet ve diğer arkadaşları da ona katıldı. Yağmur dinene kadar herkes birlikte çalıştı, yardımlaşmanın önemini bir kez daha anladılar.

Bir gece Ali rüyasında büyük bir bahçede yürüyordu. Bahçede çok sayıda kırık testiler vardı ama her biri yavaş yavaş tamir oluyordu. Yanına biri geldi, yüzü ışıl ışıldı.

— Merhaba Ali, ben sabır ve azim melekleri. Senin gibi çocuklar dünyayı güzelleştirir. Unutma, küçük bir iyilik bile büyük mucizeler yaratır.

Ali uyandığında kalbi mutlulukla doluydu.