Uzak bir diyarda, yeşillikler içinde küçük ama çok güzel bir köy vardı: Yeşilova Köyü. Bu köyün insanları doğayla barışık yaşar, birbirine yardım eder, çevrelerine çok önem verirlerdi. Ama son zamanlarda Yeşilova’da büyük bir sorun ortaya çıkmıştı: Su azalmaya başlamış, çeşmeler susuz kalmış, bahçeler kurumaya yüz tutmuştu.

Köyün çocukları arasında özellikle üç yakın arkadaş vardı: Meraklı Elif, cesur Arda ve zeki Mert. Bu üçü, her zaman birlikte maceraya atılır, köylerindeki küçük sorunları çözmeye çalışırlardı. Su krizi haberi duyulur duyulmaz, hemen bir araya geldiler.

— Su azalıyor! — dedi Elif, gözleri endişeyle dolu. — Eğer bir şey yapmazsak, köyümüz susuz kalacak.

— Evet — diye ekledi Arda — Bizim bir plan yapmamız lazım. Su nasıl tasarruf edilir, neden azalıyor, bunu öğrenmeliyiz.

— Ben biraz araştırdım — dedi Mert, elindeki defteri göstererek. — Su kaynaklarımız doğal, ama insanlar fazla kullanıyor, sular boşa gidiyor. Hem de kanalizasyon ve atıklar suyu kirletiyor.

Bu üç arkadaş, Yeşilova’nın su sorununu çözmek için bir maceraya atılmaya karar verdi. Önce köyün yaşlılarından, bilge Dede Cemil’den yardım istediler. Dede Cemil, yüzyıllardır köyde yaşayan, doğayla ilgili pek çok bilgiye sahip biriydi.

— Çocuklar — dedi Dede Cemil — su, yaşamın kaynağıdır. Ama onu korumak hepimizin görevidir. Öncelikle köyün su kaynaklarını korumalı, tasarruf etmeliyiz.

Dede Cemil, onlara eski bir harita verdi. Bu harita, köyün su kaynaklarının nerede olduğunu, eski su kuyularını ve suyun aktığı yolları gösteriyordu.

— Bu haritayı takip ederek, sularımızın nerede kaybolduğunu bulabilirsiniz. Ancak dikkatli olun, zorlu yollar ve engeller sizi bekliyor.

Üç arkadaş, sırtlarında küçük çantaları, su şişeleriyle yola koyuldular. Haritada işaretli ilk nokta, köyün kuzeyinde ormanın içinde gizli bir su kaynağıydı.

Ormana girdiklerinde, ağaçların arasında kuş cıvıltıları ve hafif bir su sesi duydular. Ama yol zorluydu; dallar, dikenler, çamur vardı. Arda önde, cesur adımlarla ilerliyordu.

Birdenbire, Mert ayağı kaydı ve düştü. Üzerindeki çamurdan dolayı azıcık sinirlendi ama Elif hemen yanına koştu ve onu teselli etti.

— Merak etme, hepimiz böyle zamanlar yaşarız. Hadi devam edelim!

Ormanın derinliklerinde, suyun kaynağına ulaştıklarında şaşkınlık yaşadılar. Kaynak neredeyse tamamen kurumuştu! Yanında ise plastik şişeler, poşetler ve atıklar vardı.

— Bu kim yapmış olabilir? — dedi Elif öfkeyle. — Bu çöpler suyu kirletiyor!

— Evet, bu suyun azalmasının nedenlerinden biri bu — dedi Mert. — Eğer kirlenirse, insanlar kullanamaz.

Üç arkadaş hemen geri dönüp köyde bir temizlik kampanyası düzenlemeye karar verdiler. Köy halkını topladılar, ormana gidip çöpleri temizlediler. Bu sırada Elif, Arda ve Mert su tasarrufu hakkında eğitimler verdiler.

Ancak, sorun sadece kirli su değildi. Bir gece, köyün yaşlılarından biri aniden hastalandı. Doktor geldi ve dedi ki:

— Suya dikkat etmezsek, daha çok kişi hasta olabilir. Çünkü temiz su çok önemli!

Çocuklar, suyu nasıl tasarruf edebileceklerini daha çok düşünmeye başladı.

Mert, okuldan öğrendiği bilgilerle suyu boşa harcamamak için evde, bahçede uygulanabilecek fikirler sundu:

• Muslukları açık bırakmamak,

• Çamaşır ve bulaşıkları tam dolu çalıştırmak,

• Yağmur suyunu biriktirmek,

• Bahçeyi sabah ve akşam sulamak.

Elif ise bir afiş hazırladı, köyde herkesin görebileceği yerlere asıldı. Üzerinde “Su Hayattır, Tasarruf Et!” yazıyordu.

Bir gün, çocuklar köyün dışında büyük bir baraja gittiler. Burası köyün en önemli su kaynağıydı ama barajın kapaklarında sızıntılar vardı. Arda hemen tamir etmeye çalıştı ama bunu tek başına yapması zordu.

Birkaç köylüden yardım istedi, birlikte çalıştılar, kapakları tamir ettiler ve suyun akışını kontrol altına aldılar. Köyde suyun daha iyi dağıtılması için yeni planlar yapıldı.

Günler geçtikçe, Yeşilova’da suyun önemi herkes tarafından daha iyi anlaşıldı. Çocuklar, gençler, yaşlılar suyu korumak için el ele verdi. Evlerde, okullarda, tarlalarda su tasarrufu yapıldı. Kirli suyun önüne geçildi.

Ve bir sabah, beklenmedik bir haber geldi: Yağmur yağmıştı! Bu, köy için büyük bir mutluluktu. Su kaynakları dolmaya başlamıştı.

Köy halkı kutlama yaptı, ama Elif, Arda ve Mert biliyordu ki esas önemli olan yağmurun verdiği suyu boşa harcamamak ve her zaman korumaktı.

Artık Yeşilova Köyü, su tasarrufu kahramanları sayesinde hem doğayı koruyor, hem de gelecek nesillere güzel bir dünya bırakıyordu.

Ve çocuklar anladı ki, küçük bir adım bile büyük değişimler yaratır. Su, hayatın kaynağıdır ve onu korumak herkesin görevidir.