Bir zamanlar, deniz kenarındaki küçük bir kasabada Geppetto adında yaşlı bir marangoz yaşarmış. Ellerini yıllarca ağaç yontarak ustalaştırmış, ama kalbinde hep bir eksiklik hissetmiş: Çocuğu olmamış. Bir gün atölyesinde, pencereden içeri giren sabah güneşinin altında parlayan güzel bir çam kütüğü bulmuş. Kendi kendine gülümseyerek,
— Bundan çok özel bir kukla yapacağım… Belki de bir oğlum olur, demiş.
Günlerce çalışmış; ahşabı ince ince oymuş, yüzüne tatlı bir gülümseme, parlak gözler ve kıvırcık saçlar eklemiş. Sonunda kukla tamamlandığında ona “Pinokyo” adını vermiş. O gece, pencereden içeri yumuşak mavi bir ışık süzülmüş. Işığın içinden çıkan nazik sesli mavi peri, kuklanın üzerine eğilmiş:
— Canlan, küçük Pinokyo… İyi kalpli ol, yalan söyleme, doğru yoldan ayrılma. Bir gün gerçek bir çocuk olabilirsin.
Pinokyo aniden gözlerini açmış,
— Baba! diye bağırmış.
Geppetto şaşkınlıktan elindeki oyma bıçağını düşürmüş:
— Aman Tanrım! Konuşuyorsun… hareket ediyorsun!
Artık Pinokyo ile Geppetto birlikte yaşamaya başlamış. Ama Pinokyo çok meraklıymış, dışarıdaki dünyayı keşfetmek istiyormuş. Bir gün okula gitmesi için babasından kitap almış ama yolda parlak kıyafetli, gür sesli tilki ile kurnaz bakışlı kedi onu durdurmuş.
— Hey küçük dostum, dedi tilki, kitap sıkıcıdır! Bizimle gel, eğlencenin dibine vurursun.
Pinokyo tereddüt etmiş:
— Ama babama okula gideceğime söz verdim…
Kedi sırıtarak,
— Küçük bir değişiklikten kimseye zarar gelmez, diye fısıldamış.
Pinokyo onları dinlemiş… ama o anda burnunda hafif bir kaşınma hissetmiş. “Tuhaf,” diye düşünmüş. Kısa süre sonra babasına yalan söylediğinde burnu uzamaya başlamış. Geppetto şaşkınlıkla sormuş:
— Pinokyo, bana doğruyu söyle, neredeydin?
— Ben… şey… okuldaydım, demiş Pinokyo, ama burnu birden “pıııt” diye uzamış.
Pinokyo paniklemiş:
— Bu da ne?!
O sırada mavi peri ortaya çıkmış:
— Pinokyo, her yalan söylediğinde burnun uzar. Bu, sana gerçeğin değerini hatırlatacak.
Bundan sonra Pinokyo doğruyu söylemeye çalışmış ama kolay olmamış. Eğlence peşinde koşarken, bir sirk sahibi onu altın karşılığında kandırmış. Zincirlenmiş halde ağlarken kendi kendine fısıldamış:
— Keşke babamın sözünü dinleseydim…
Bir gün kasabaya büyük bir fırtına çıkmış. Geppetto, Pinokyo’yu bulmak için denize açılmış ama dev bir balık tarafından yutulmuş. Pinokyo bunu öğrenince cesurca denize atlamış. Balinanın karnında babasını bulmuş:
— Baba! Seni buradan çıkaracağım!
Geppetto gözleri dolarak:
— Oğlum… seninle gurur duyuyorum, demiş.
Birlikte balinanın midesinden kurtulmayı başarmışlar. Kasabaya döndüklerinde mavi peri yeniden belirmiş:
— Pinokyo, cesaretin, doğruluğun ve sevgin, seni gerçek bir çocuk olmaya layık kıldı.
Parlak bir ışık içinde Pinokyo’nun tahta bedeni yumuşamış, kalbi atmaya başlamış. Geppetto, onu sıkıca kucaklamış:
— Artık gerçek oğlumsun.
O günden sonra Pinokyo, burnunun sırrını asla unutmamış. Çünkü biliyormuş ki, yalan bir burnu uzatmakla kalmaz, iki kalp arasındaki güveni de kırar.
Hızlı Masal
HizliMasal.com olarak, size en güzel masalları paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
© 2025. All rights reserved.
iletisim@hizlimasal.com