Bir zamanlar, Makarna Diyarı adında, her köşesinde dev tencerelerin fokurdadığı, peynir bulutlarının gökyüzünde yüzdüğü bir ülke varmış. Bu diyarda herkes makarnayı severmiş ama en çok da çocuklar.
Bir gün, gökyüzünde çok tuhaf bir şey belirmiş. Önce herkes bunun büyük bir bulut olduğunu sanmış… Ama yaklaştıkça fark etmişler ki bu, kocaman uçan bir spagetti yumağı!
Ortada iki köfte gibi gözü, sos gibi kırmızı ağzı varmış. Ve inanılmaz tatlı bir sesi:
— “Merhabaaa aşağıdakiler! Ben barışçıl bir makarnayım!”
Köyün en meraklı çocuğu Ali, “Anneee! Gökte dev bir makarna uçuyor!” diye bağırmış.
Annesi pencereden bakmış: “Oğlum, o makarna değil… eee… yok artık, gerçekten makarna!”
Köy halkı toplanmış. İhtiyar Mehmet Dede başını kaşımış: “Böyle şey görmedim… geçen sene gökten mantar yağmıştı ama bu başka!”
Ali dayanamamış: “Peki buraya neden geldin?”
Uçan Spagetti Canavarı, “Kimse beni yemesin diye kaçtım! Ama çok açım… biraz domates sosunuz var mı?” demiş.
Herkes gülmeye başlamış.
— “Sen makarnasın, niye domates sos istiyorsun?”
— “Kendi kendimi biraz lezzetlendirmek hoşuma gidiyor,” demiş utanarak.
Ali hemen arkadaş olmuş Canavar’la. Onu köyün meydanına indirmişler. Ama Canavar o kadar büyükmüş ki kuyruğu fırına, başı ise kuyunun yanına kadar uzanıyormuş. Çocuklar üstünde kaydırak gibi kaymaya başlamış.
Ayşe bağırmış: “Vuuuhuu! Spagetti kaydırağı!”
Canavar kıkırdamış: “Biraz dikkat edin, gıdıklanıyorum!”
O sırada köyün en obur kedisi Minnoş ortaya çıkmış. Gözleri büyümüş:
— “Mrrrow! Bu kokuyu takip ettim, koca bir yemek buldum!”
Ali atılmış: “Dur Minnoş! O bizim misafirimiz!”
Kedi dudaklarını yalamış: “Ama ufacık bir tadına bakabilirim…”
Canavar geri çekilmiş: “Hayır! Daha önce başıma geldi, bir kere ısırdılar, üç gün düğüm açtım!”
Köyün fırıncısı sormuş: “Sen uçabiliyor musun?”
— “Tabii, bu yüzden adım Uçan Spagetti Canavarı!”
— “O zaman bizi uçurabilir misin?”
— “Üstüme binerseniz dünyanın en yumuşak hava yolculuğunu yaşarsınız.”
Tüm köy çocukları, hatta birkaç yetişkin Canavar’ın üzerine çıkmış. Spagetti ipliklerinin arasına oturmuşlar. Canavar havalanmış, peynir bulutlarının arasından geçmiş. Aşağıda domates tarlaları, pizza ormanları, lazanya dağları görünüyormuş.
Ali bağırmış: “Bu en harika gün!”
Canavar gülmüş: “Ben de ilk defa bu kadar çok arkadaş edindim.”
Ama dönüş yolunda rüzgâr çıkmış. Canavar yanlışlıkla yönünü şaşırmış ve başka bir ülkeye inmiş: Köfte Krallığı!
Buradaki halk, her şeyi köfte şeklinde yapıyormuş. Evler köfte gibi yuvarlak, arabalar köfte şeklinde, hatta postacı köfte şeklinde şapka takıyormuş.
Kral Köfte, Canavar’ı görünce gözleri parlamış:
— “Köfte ordumuzun yeni başkanı olabilir!”
Canavar şaşkın: “Ama ben makarnayım…”
Kral Köfte: “Makarna-köfte kardeştir, sen bizdensin!”
Köfte Krallığı’nda Canavar’a köfteli makarna ziyafeti çekmişler. Ama yanlışlıkla Canavar’ın üzerine de biraz sos dökmüşler. Birkaç minik köfte çocuk, “Bunu yiyebilir miyiz?” diye sorunca Canavar korkudan tavana kadar zıplamış.
Ali gülmekten yerlere yatmış: “Merak etme, seni kimse yemeyecek!”
Ertesi gün, Canavar köfte halkına teşekkür etmiş ve köyüne dönmüş. Artık sadece köyün değil, Köfte Krallığı’nın da kahramanı olmuş.
O günden sonra, köy halkı gökyüzüne baktığında peynir bulutlarının arasında dostlarının soslu gülümsemesini görürmüş. Ve bazen, Köfte Krallığı’ndan misafirler gelip Canavar’la gökyüzü turuna çıkar, herkes kahkahalarla güler, makarna yer, köfte yer… ama Canavar’ı asla yemezler.
Köfte Krallığı’ndan dönüş yolunda Uçan Spagetti Canavarı, Ali ve yanlarındaki birkaç köfte çocuk tekrar gökyüzüne yükselmişti. Güneş parlıyor, peynir bulutları pofuduk pofuduk geçiyordu. Herkes keyifle manzarayı izlerken birden uzaktan garip bir koku geldi.
Ali burnunu çekti:
— “Bu koku… yanmış peynir mi?”
Köfte çocuk, “Hayır… bu koku pizza kokusu! Ama biraz… tehlikeli kokuyor.”
Gerçekten de ufukta, dev pizza dilimlerinden yapılmış bir hava gemisi görünüyordu. Geminin bayrağında çapraz iki pizza dilimi ve ortasında kaşarlı bir kuru kafa resmi vardı.
Uçan Spagetti Canavarı derin bir iç çekti:
— “Ayyy, bunlar Pizza Korsanları… başım belada demektir.”
Pizza Korsanları, gökyüzünde dolaşan her türlü yiyeceği yakalayıp kendi pizzalarına eklemeleriyle ünlüydü.
Gemiden bağıran korsan kaptan:
— “Heeey! Oradaki leziz makarna! Gel bakalım üstümüze, seni ekstra malzeme yapacağız!”
Ali öfkelendi: “Onu asla yemeğe çeviremezsiniz!”
Korsan Kaptan kıkırdadı: “O zaman üzerine zeytin takarız!”
Korsanlar yaklaştıkça Canavar paniklemeye başladı.
— “Ben çok hızlı uçamam… soslarım dökülür!”
Ali hemen plan yaptı: “Tamam, biz de onları pizzanın kenarına düşürürüz!”
Plan şöyleydi: Canavar bir anda zigzag yapacak, korsanlar dengesini kaybedecek, çocuklar da pizza hamurundan yapılmış ipleri çözecekti.
— “Hazır mısınız?” dedi Ali.
— “Hazırım ama biraz da korkuyorum…” dedi Köfte çocuk.
— “Ben hazırım, yeter ki zeytin takmasınlar!” diye bağırdı Canavar.
Müthiş bir kovalamaca başladı. Pizza gemisinden erimiş peynir topları fırlatılıyor, Canavar ise spagetti kollarıyla onları yakalayıp fırlatıyordu. Bir peynir topu korsan kaptanın kafasına yapıştı, kaptan sinirle bağırdı:
— “Ben erimiş peynirden nefret ederim!”
Ali, korsan gemisine atladı, ipleri çözdü. Köfte çocuklar, korsanların pizza tepsilerini aldı. Minnoş Kedi de (nasıl olduysa gökyüzüne kadar gelmişti) korsanların sucuklarını kemiriyordu.
Sonunda Pizza Korsanları pes etti.
— “Tamam tamam! Teslim oluyoruz! Bir daha gökyüzünde makarna avlamayacağız!”
Canavar gülümsedi: “Sizi affediyorum… ama bana dokunmayacaksınız, anlaştık mı?”
Korsan Kaptan başıyla onayladı: “Anlaştık… belki bir gün beraber pizza yaparız.”
Böylece herkes tekrar Canavar’ın üstüne bindi, köylerine döndüler. Köy meydanında o akşam Büyük Makarna ve Pizza Şenliği yapıldı.
Peynir bulutlarının altında, makarna ve pizzalar dostça paylaşıldı, çocuklar spagetti kaydıraktan kaydı, köfte çocuklar dans etti, Minnoş Kedi ise mutfaktan hiç çıkmadı.
Gece olunca Uçan Spagetti Canavarı gökyüzüne doğru yükseldi.
— “Teşekkürler arkadaşlar… sayenizde hem Köfte Krallığı’nı gördüm, hem Pizza Korsanları’nı yendim.”
Ali el salladı: “Her zaman buraya gelebilirsin. Bizim gökyüzü, dostların evidir.”
Ve o günden sonra, gökyüzüne bakan herkes, peynir bulutlarının arasında soslu gülümsemesiyle süzülen Uçan Spagetti Canavarı’nı görürmüş. Artık o, yalnızca bir makarna değil, iki krallığın kahramanı olmuştu.
Hızlı Masal
HizliMasal.com olarak, size en güzel masalları paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
© 2025. All rights reserved.
iletisim@hizlimasal.com